7 Ocak 2013 Pazartesi

TEKNOLOJİ ÖZÜRLÜ

78 yaşındaki annem için, teknolojik aletler hep biraz korkutucudur. Evine gittiğimiz her sefer, tedirgin olur ve  özellikle tembih eder, "Aman çocuklar televizyonla oynamayın, ayarları değiştirmeyin, yoksa ben kullanamam" diye. Cep telefonunu hep en basidinden ister, çünkü sadece arama yapmak ve çağrı cevaplamak için kullanır. Hatta bir araya geldiğimizde, annemin telefonundaki mesajları silmek mutlaka yapılması gereken bir iştir.

Şimdi bunları niye anlatıyorum diye düşünüyorsanız...

Yeni yılla birlikte kullanmaya başladığım, i-pad ve hiç alışık olmadığım bir sisteme sahip olan android işletimli cep telefonu nedeniyle hayatım bir kaosa dönüştü! Gerçekten!

Telefonu elime alıp ilk açtığımda (hep adetim olduğu üzere) önce eşimi aradım. İlk onun sesini duymayı nedense uğur bellemişim. Aradım iyi de, telefonu kapatamadım!!! Çünkü, ekranda kapatma tuşunu göremedim. Mailleri kurmak için uğradığım servise sordum, adam inanamadı. Arkamdan gülüştüklerine eminim... Mailleri kurduk, ama bir hata olmalı, çünkü mail geliyor ama ben yollayamıyorum. 3-4 gündür bunu çözmeye çalışıyorum ama anlayamıyorum. Sisteme alışmam çok zor olacak sanırım. I-pad için de durum pek farklı değil. I-phone kullanmayalı 3-4 sene olduğu için sistemi unutmuşum. Tabii; bir de çok şey değişmiş o zamanda bu zamana. Alışacağım inşallah. Benim bu beceriksizliklerimle en çok kızım eğleniyor. Bayağı bir dalga konusu oldum evde.

Aslında sorun, benim beceriksiz olmam değil! Konu, benim bu teknolojilere uzak olmam. Ben ve benim yaşıtım pekçok kişi için, bu akıllı telefonlar, bilgisayar sistemleri filan sonradan öğrenilen ikinci, üçüncü lisanlar gibi. Ne kadar çok kullanırsanız, o kadar pratik olmaya başlıyorsunuz. Kullanmadıkça da körelip unutuyorsunuz. Kızım ve onun yaş grubu ise bu sistemleri ilkokulda, hatta okul öncesinde kullanmaya başladıkları için onlarınki, ana dil kıvamında oluyor. Her sisteme otomatikman uyum sağlayabiliyor, kullanımda çok seri oluyorlar.

Üstelik iş sadece telefonla, bilgisayarla da bitmiyor. Artık herşey akıllı. Son sistem televizyonlar mesela...TV'den bilgisayara bağlanmak, mouse'la değil de elle ekrandan kumanda etmek... DVD'nin akıllısı, mutfak aletlerinin zekisi...? Kahve makinaları bile artık pek zeki. Bir de dikkat ediyorum artık, bu cihazların içinden çıkan kullanma kılavuzları da iyice özete bağladı. Hiç detay yok. Benim gibi uyum sorunu yaşayanların hayatını kolaylaştıracak hiçbir bilgi yok içlerinde. Deneme yanılmayla öğrenmeye çalışıyoruz alet edevatı...

Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de akıllı evler, akıllı arabalar...Tüm bunlar; aslında insanların hayatını kolaylaştırmak amacıyla yapılan, bu amaçla geliştirilen sistemler olmakla beraber, benim gibi orta yaş grubuna dahil pekçok insan için - en azından alışana kadar - hayatı kolaylaştırıcı değil, hayatı zorlaştırıcı özellikte oluyorlar.

Anlayacağınız benim telefon ve i-pad'le olan imtihanım bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bu süreçte, sizi arayamazsam, mesajlara dönemezsem, ya da mail filan atamazsam bunu "ikinci lisan"daki yetersizliğime verin lütfen. Ve, beni merak etmeyin, ölmek var dönmek yok, kızımın alaylarından da asla yılmak yok!!!

Sevgiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder