25 Ocak 2013 Cuma

FARKINDA OLMAK VE ŞÜKRETMEK

Dışarıda muhteşem bir hava var. İstanbul kış şartlarına göre gayet ılık ve güneşli. Böyle havalar insanı dışarı çağırıyor. İş yerinde oturmak, çalışmak çok zorlaşıyor.

Ama iş de var, beklemez. Öyle olunca açıyorum müziği. Yeni bir radyo keşfettim. 107.4, Radyo Voyage. Güzel çalıyor genelde. İş yaparken hafif hafif müzik beni rahatlatıyor.

Masama içine nane yaprakları ve limon dilimleri olan su sürahimi de koydum. Yumuşak yumuşak çalışıyorum bugün. Keyifliyim. Huzurluyum.

Tatile girmek üzereyiz. Ergenimin okul ve ders stresleri bir süreliğine de olsa bitti. Bugün karne günü. Eskiden olsa okula karne almaya giderdik, neyse ki kızım büyüdü son birkaç yıldır böyle bir talebi yok. Bu yıl ilk dönemi biraz mücadeleyle geçirdik. "Çalış kızım, otur kızım, oyalanma kızım, kapat o telefonu kızım, yeter bu kadar TV - ödevin yok mu senin kızım"....... Kendi söylenmemden inanın ben sıkıldım. Bu yarı yıl tatili artık susacağım, öyle karar verdim. Ben de tatil yapacağım. Kızımla sekteye uğrayan iyi ilişkilerimi düzeltmeyi umuyorum.

İlk hafta kısa bir tatil programlıyoruz. Bakalım inşallah gerçekleşir. Ayvalık'a gideceğiz. Boş boş denizi seyredeceğiz tüm gün. Havalar bu haftaki gibi ılık gider umarım. Ama, havalar soğusa da, üşüsek de üzerimize kalın birşeyler alıp, terasta oturup oksijen depolayacağız. Sabahları mis gibi zeytinyağımızı, zeytinimizi, gevreğimizi yiyeceğiz. Ayvalık merkezdeki çay bahçelerinde oturup çay keyfi yapacağız. Gün batımını seyredeceğiz elimizde şarabımızla... Balık ve meze yiyeceğiz en tazesinden,  bol bol. Öğlenleri "Aranan Köftesi Esat"ta köfte piyaz yiyeceğiz. Kısacası hem bedenimizi, hem gönlümüzü dinlendireceğiz. İnşallah... (Biz bunları yaparken, kızımız saatlerce TV seyredip kendini eve mahkum etmez umarım.)

İkinci hafta İstanbul'da olacağız. Biz işte güçte, kızımız evde. Ama eminim gene bir sürü program yapar arkadaşlarıyla. Ben de şoförlük yaparım ara sıra. Olsun, eğlenecek tabii. Malesef eskisi gibi bizimle olduğunda çok mutlu değil. Artık arkadaşlarıyla çok mutlu. Onlarlayken eğleniyor, kahkahalar atıyor, bol bol konuşuyor. Bizimle olmaktan artık biraz sıkılıyor. Haklı, ben de o yaşlarımda arkadaşlarımla olmayı isterdim, onlardan keyif alırdım. Bu duruma ben alıştırdım kendimi de, eşim biraz bozuk atıyor hala... O da alışacak, çaresi yok.

Bugün iyi hissediyorum kendimi. Dışarıda parlayan güneşten mi, tatile gitme umudundan mı, yoksa okul bitti hissiyatından mı bilmiyorum...

Dün bir arkadaşım "çok şükür" diye yazmıştı facebook statüsüne. Ne kadar haklı diye düşünmüştüm okurken. Yeterince şükrediyor muyuz? Sanmıyorum...Ben kendi adıma yeterince şükretmiyorum.

O yüzden bugün ve bundan sonra daha çok farkında olmaya karar verdim. Başta sağlık olmak üzere, nelere sahip olduğumu fark etmeye ve daha sık şükretmeye karar verdim. Beni ben yapan her şey için "Şükürler Olsun !  Hamd Olsun !"...


Sevgiyle...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder