17 Kasım 2014 Pazartesi

REAKTİF HİPOGLİSEMİ NEDİR?

Ben bir tıp doktoru ya da diyetisyen değilim. Ancak yaşadığım bir tecrübe üzerine bu yazıyı yazma gereği duydum. Bence herkesin dikkat etmesi gereken, çok bilmediğimiz bir sorun yaşamakta olduğumdan yazdım.

Malumunuz üzere aşure ayındayız. Bir iki haftadır, çok tatlı yemeye alışık olmayan ben; hem kendi yaptığım, hem de konu komşudan gelen aşurelerden azar azar da olsa yedim. Bir şekilde bünyemin çok alışık olmadığı bir durum yarattım sanırım. Son olarak da geçen hafta iş yerimde daha önce başıma gelmemiş, farklı bir deneyim yaşadım.



Sabah her günkü basit sabah kahvaltımı ettikten sonra, öğlen yemeğinde, pirinç çorbası, fırında tavuk ve patates, yoğurt ve üzerine de bir kase aşure yedim. Son lokmayı ağzıma atmamla beraber, müthiş bir baş dönmesi ve mide bulantısı ile masada kalakaldım. Baktım duramayacağım, "Ben fenayım, odama geçiyim" deyip, odamdaki koltukta bayılayazdım (kelime gerçekten bu, bayılmadım ama gözlerim karardı, bir an kendimden geçer gibi oldum). İş yerindeki arkadaşlarım çok telaşlanmışlar, rengim solmuş, göz kapaklarım şişmiş, kolonya ile bileklerimi filan ovalamışlar. Sonra da apar topar bir hastanenin aciline attılar beni. Tansiyonum normal çıktı fakat şekerim 172 ölçüldü.

Ertesi gün acilen bir endokrinoloğa başvurdum. Durumumu anlattım. Bir sonraki sabah aç karnına hemen tahliller yapıldı. Açlık, tokluk bakıldı. Sonuçlar inanılmaz normal. Acayip hiç bir şey yok. Doktorum durumu şöyle izah etti. "Sizde reaktif hipoglisemi var, şu an için vücudunuz karbonhidratlara tepki veriyor. Şeker hastası değilsiniz, ancak şeker hastalığına adaysınız!"

Korktum tabii. Üstelik ara sıra kaçamaklar yapsam da düzgün ve düzenli beslendiğime inanırken... Hemen araştırmaya başladım.

Reaktif hipoglisemi ile ilgili pek çok doküman ve makale okudum.

Aslında birçoğumuzun yakındığı, yemeklerden sonra yaşanan halsizlik, gün içinde nedensiz sinirlilik halleri, odaklanamama, dikkat dağınıklığı, uyku hali, baş ağrısı, ani şeker krizleri, anksiyete gibi belirtilerle kendini gösteren; günlük yaşamımızı ve sosyal ilişkilerimizi olumsuz etkileyen; yenilen gıdaların miktar ve niteliklerine bağlı olarak kandaki insülin düzeyinde ani yükselmelerin yaşanmasına verilen isim "reaktif hipoglisemi".  Bu belirtilerin neredeyse tamamına sahip olduğum için, bundan sonra ne yapmam lazım kısmına odaklandım.

Öncelikle tüm yazılanlarda, yavaş yemek , ara öğünleri atlamamak konusu vurgulanmış. Az ve sık aralıklarla yemek yemenin önemli olduğu konusu aslında pekçok diyette zaten uyulması gereken bir kural. Beslenme diyetinden karbonhidratları tamamen çıkarmak olası olmadığı için kompleks karbonhidratları yeter miktar yemek, glisemik endeksi düşük gıdaları tercih etmek gerekiyor. Bu besinlerin neler olduklarını internetten bulmak çok kolay. Beyaz unlu, rafine şekerli ve nişastalı gıdalardan kaçınmak lazım. Çay, kahve, kolalı içecekler ve meşrubatlar azaltılması gereken unsurlar. Alkol alımı (maalesef)  insülinin ani yükselmesinin en önemli sebeplerinden biri.Gün içinde bol sıvı alımı (su içerek) oldukça önemli. İçilen meyve suları ya da çay kahve ile alınan sıvı miktarı su içmeye  eş değer değil.   *

İnsanlık tarihinde yaradılışımızla beraber sistemimizin kurgulandığı bir beslenme düzeni var. Bu düzende hani bir dönem çok konuşulan "Taş Devri Diyeti" gibi işlenmemiş gıdalara alışık sistemimiz. Aslında yapabilsek her şeyin doğalını, işlenmemiş olanını tüketmemiz lazım. Tabii ki, bu zamanda bu çok olası bir şey değil. Ama, en azından rafine şekerden, tatlılardan, hazır meyve sularından, meşrubatlardan, hazır gıdalardan uzak durarak kendimizi korumamız lazım.

Ve tabii, spor... Özellikle her doktorun mutlaka ama mutlaka vurguladığı olmazsa olmazı, spor. Günde yarım saat bile olsa, tempolu bir yürüyüş yeterli aslında. Ama maalesef her zaman en yapılamayan, zaman ayrılamayan, üşenilen de spor. Bizim çocukluktan edinmediğimiz ve yerleşmemiş bir alışkanlık olduğu için hep yok saymaya meyilliyiz. Ama kendimizi düzeltmeli, ve bu konuda eğitmeliyiz.

Son olarak Allah çözümsüz dert vermesin demek istiyorum. Ben okuduklarımdan hareketle beslenmeme daha fazla dikkat etmeye ve denemeye başladım.
Sizde de bu belirtiler varsa, bir kan tahlili yaptırmanızı ve bir endokrinoloğa görünmenizi öneririm.

Sevgiyle...

* Bu resim "parksima.com.tr" adresinden alınmıştır.