21 Aralık 2012 Cuma

KIYAMET Mİ DEDİNİZ?

Bugün 21 Aralık 2012. Aylardır konuşulan, beklenilen, korkulan tarih... Maya Takviminin son günü - dünyanın sonu olacağına inanılan "Kıyamet Günü"....

Bugünkü gazetelerin çoğunda yazdığı gibi; İstanbul'un kıyameti dün başladı aslında. Bir kar yağdı, şehir "of"a geçti. Yollar buzlandı, trafik tıkandı, kazalar oldu, insanlar evine zor gitti, okullar tatil edildi, uydu yayınları bozuldu, elektrikler kesildi......  Dünyanın en büyük ve en kalabalık şehirlerinden birinde hayat felç oldu.

Bugün trafik daha rahat, çünkü insanlar bugün tedbirli davranıp ya evden çıkmadılar, ya da arabalarını çıkarmadılar. Okullar tatil edilip, kar yağışı da şehrin pekçok yerinde kesilince, şimdilik ortalık sakin.

Maya'ların takvimiyle ortaya çıkan kıyamet beklentisi ise, bütün din ve bilim adamlarının yalanlamaları, kanıt ve belgelerle reddetmelerine rağmen devam ediyor. İzmir'in küçücük bir köyü olan Şirince dolmuş taşmış. Yerel halktan çok basın mensubu olayı incelemek için orada. Tabii, uyanıklar birşey olursa yırtmayı da garantilemiş durumdalar. Bir de kıyamet olmazsa yaşanabilecek toplu intiharlardan bahsedenler var. İnsanlar illa ölecekler yani, kafaya koymuşlar. Boyut değiştirecekler, arınacak ve kademe atlayacaklar... Hadi bakalım inşallah....

 
Ben bu takvim olayına inanmayanlardanım. Ama, bu beklenti sonrası insanların bir kısmı, arındığına, yükseldiğine inanıp, daha iyi insanlar olmaya karar verirlerse ne mutlu hepimize. İşte o zaman bu olayın elle tutulur bir faydasını hep beraber görürüz. Yaratılan korku ortamı, ya da delilik hali olumlu netice verebilir o zaman. Pekçok aklı başında arkadaşımın, dostumun, bu olaydan ciddi anlamda etkilendiklerine şahit oldum. Benzer bir durum; İstanbul için 1999 depremi sonrası yaşanmıştı. Deprem sonrası, bir-iki yıl insanlar kapılarının ardında deprem çantalarıyla, yastıklarının altında düdükleri ve el fenerleriyle uyumuştu. Arabalarda erzak ve su çantaları bulunduruldu. İnsanlar o dönemde daha fazla hayır yaptı. Sonra ne oldu peki? Son kullanma tarihi geçen erzak çantaları boşaltıldı, bir daha da yenilenmedi. Yastık altı düdükler, fenerler kaldırıldı. Deprem beklentisi unutuldu, herşey eskiye döndü.

Kıyamet beklentisi de korkarım ki, aynı şekilde sonlanacak. Dünyanın sonu için beklenen tarih olan 21 Aralık atlatılınca, birkaç hafta içinde herşey eskiye dönecek, kimse kıyamet filan hatırlamayacak. Oysa, dünya denen gezegene biz insanoğlunun verdiği zarar zaten bir kıyamet boyutunda. Dünya gitgide daha kirli, daha çorak, daha kalabalık, daha zor yaşanabilir bir hal alıyor. İklim değişiklikleri, doğal afetler, savaşlar... Yavaş yavaş bir sona doğru sürükleniyoruz zaten. Bu sonu biz, bizim çocuklarımız, onların çocukları belki görmeyecek ama malesef bir gün bu yaşanacak.


Maya'ların takvimi bugün son bulmuş. Bizim takvimimiz daha çoook uzun süre gidecek.

Kıyamet sonrası hesap vereceği için, iyi insan olmaya çalışan ve sadece bugüne odaklananlara sesleniyorum, "Siz büyük düşünün, her günü kıyamet öncesi gibi yaşayın. Emin olun ki; dünya sizin de iyiliğinizle daha yaşanılır olur ve kıyamet daha geç kopar."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder