4 Kasım 2012 Pazar

ÖZEL OKULUN ÖZEL KIZLARI

Önümüzdeki sene liseden mezun oluşumuzun 25.yılı olacak.
25 koca yıl!
Dile kolay Çeyrek Asır!

Lise dediğimde biraz basit bir ifade kullandığım hissine kapıldım. Düzeltmeliyim.
Ben İzmir'in en özel okullarından birinde okuma şansına eriştim. Okulumuz 100 küsür senelik tarihiyle ve değerleriyle bir aile yuvasıydı. Bir kız okuluydu. (Yani en azından biz lise ikinci sınıfa gelene kadar öyleydi-o yıl hazırlık sınıfına erkekler alınmaya başlandı).
İlkokulu bitirdiğimiz yıl, özel okullar sınavında başarı gösterek girdiğimiz okulumuzda bir yıl hazırlığın ardından ortaokul ve lise günlerimizi geçirdik.

 
İzmir'in en yeşil alanlarının birinde kurulu olan okulumuzun her binası tarih kokardı. Kullanılmaktan aşınmış mermer basamakları, türlü anılarla dolu sıraları, ulu çam ağaçları... O yıllarda, bir okulda çok fazla rastlayamayacağınız kadar dolu ve düzenli kütüphanesi.

Bizler; 10 yaşında girdiğimiz okulumuzda büyüdük,serpildik... Birey olmayı, iyi insan olmayı, haklarımızı savunmayı, yardımlaşmayı, dürüstlüğü, sevgiyi, bağlılığı, hakkaniyetli olmayı, saygıyı öğrendik. İyi bir eğitim aldık. Çok iyi öğretmenlere sahip olma şansını yakaladık. "Cumhuriyet Kızları" olarak yetiştirildik. Sanatı, sanat tarihini, dekorasyon, mutfak ve el becerilerini, derslerimizin yanında işledik. Ana dilimizin yanı sıra ikinci bir lisanı ana dilimiz gibi, o dilde rüyalar görebilecek kadar kapsamlı öğrendik. Her konuda donanımlı bireyler olarak hayata hazırlandık.

Şansımız olan öğretmenlerimizin hepsi seçilmiş özel eğitimcilerdi. Yerli ve yabancı pekçok farklı eğitimci hayatımızda iz bıraktı. Kimini hiç unutmadık. Kimi bugün olduğumuz insan olmamızı sağlayacak kadar özel insanlardı. Geçen ay kaybettiğimiz ve ömrünü okulumuza ve biz öğrencilerine adayan bir insan olan Bercis Hanımı nasıl unutabiliriz... Onun hali tavrı, disiplinli ama sevecen yapısı her birimizin içinde özel bir iz bırakmıştır. Geçen bu 25 yıl içinde kimi öğretmenlerimizi kaybettik, kimi görünce hala adımızla seslenebilecek kadar bizimle. Hepsini saygı ve sevgiyle hatırlıyoruz.

Okulumuz gerçek bir aile yuvasıydı. En özel anılarımız, en özel arkadaşlıklarımız, dostluklarımız o okul sıralarında yaşandı. Ailemizle olduğundan daha fazla zamanı okulda geçirdik. En lezzetli yemekler, en keyifli sohbetler okul yemekhanesinde, ya da Co-Op'ta (kantin) yendi. Sırlar paylaşıldı, haylazlıklar yapıldı, hayaller kuruldu...

Aradan 25 yıl geçti, 25 koca yıl...Ve bu 25 yıl içinde farklı arkadaşlıklar, dostluklar, anılar biriktirildi. Ama o yıl, O okuldan mezun olan 100 genç kız, birbiri için hep çok özel kaldı. Her rastlantıda hala okul sıralarındaymışçasına samimi sohbetler kuruldu. O günler hep özlendi,hep sevgiyle hatırlandı.

Şimdi önümüzde bir fırsat var. Önümüzdeki yıl yapılacak re-union için sıkı bir plan yapmalıyız. O gün olabildiğince kalabalık bir şekilde biraraya gelmeliyiz. Eski günleri anmalı, gülmeli, gürültü yapmalı, eğlenmeliyiz. Kaybettiklerimizin arkasından ağlamalıyız. O günleri tekrar paylaşmalıyız. Hepimiz yoğunuz, çoğumuz çalışıyoruz, çoluğumuz, çocuğumuz var, bazılarımız başka şehirlerde ya da ülkelerde yaşamlar kurduk. Normal zamanlarda biraraya gelmek için çok çabalamıyoruz. Önceliklerimiz var ve zamansızlık ya da mesafeler yüzünden malesef çok biraraya gelemiyoruz. Bu nedenle, 25. yıl buluşmasını biraraya gelmek için fırsat olarak görmeliyiz. Hem de çok önemli bir fırsat.
Haydi kızlar! Güzel bir plan yapalım. Böyle özel bir fırsatı kaçırmayalım!!!
Hepinizi çok Özledim....
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder