19 Kasım 2012 Pazartesi

10 KASIM'I İZMİR'DE YAŞAMAK

Bugün Facebook'ta, mezun olduğum okuldan bir grup lise son sınıf öğrencisinin, 16 Kasım'da Anıtkabir'e yaptığı ziyaret ile ilgili fotoğraflar vardı. Resimlere bakarken birden sırtımın dikleştiğini, gözlerimin hafifçe yaşardığını farkettim.


İşte bu nedenle, bu seneki 10 Kasım deneyimimi sizlerle de paylaşmak istedim.

10 Kasım'da İzmir'deydim. İzmir Swiss Otel'de yapılan kongre sabah saat 9.00 gibi başladığı için, Bostanlı'dan aceleyle yola çıktım. İzmir'de mesafeler kısa, İstanbul gibi saatler önce yola koyulmak gerekmese de bazen sabah trafiği olabiliyor. O sabah da biraz trafiğe kaldım. Saat 9.05'te Altınyol'da eski Turyağ fabrikasının karşısındaki askeri bölgenin oralardaydım. Yol kenarına çeken ve dörtlülerini yakan arabaları fark edince bende sağa yanaştım, flaşörlerimi yaktım, arabamdan indim. Açık olan kapımın yanında saygı duruşuna geçtim. Sirenler çalmaya başladı. Askeri birlikteki askerlerin tören duruşuna geçtiklerini, tüm yolun, her iki istikamette de durduğunu ve tüm sürücülerin oldukları yerde durup araçlarının yanında saygı duruşuna geçtiklerini gördüm. Ben İstanbul'da da her yıl özellikle o saatte E5'te olmaya ve aracımdan inmeye özen gösteririm, ama İstanbul'da duranlar kadar, hatta onlardan daha fazla durmayıp yoluna devam edenler olur.

İşte bu nedenle İzmir'de, bu 10 Kasım'da, sirenler çalarken ağladım....Gözyaşlarıma hakim olamadım. Çevre binalardaki insanlar balkonlarında katılmışlardı bize. Herkes aynı duyguyu paylaşıyordu sanki. Sanki o hüzün havaya asılı kalmış, bizde o hüznün altında ezilmiştik...

Bitmesin istedim, inanır mısınız? O iki dakika geçmesin, o paylaşım biraz daha sürsün istedim. Hepimize beraberliği, aynı duyguyu aynı anda paylaşmanın verdiği birlik hissini biraz daha yaşatsın istedim. İçimdeki özlemi benimle beraber paylaşan insanların olduğunu hissetmekten duyduğum haz biraz daha devam etsin istedim...

Ben meydanlara gitmedim. Basit bir tavır sergiledim. Kendimce Atatürk'e saygımı belirttim. Sevgimse gözyaşlarımda dile geldi. Biz hep Atatürk kızları diye yetiştirildik. Böyle bildik. Bu bilinç iliklerimize kadar işlemiş. Bunun gururunu hissettim.

Bu sabah facebookta gördüğüm resime bakarken sırtım bu gurur nedeniyle dikleşti, gözlerim bu yüzden yaşardı. O öğrencilerle ve o öğrencileri yetiştiren öğretmenlerle ve okulla birkez daha gurur duydum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder