16 Ekim 2012 Salı

EVDE BİR ERGENLE YAŞAMAK -1


Kızım 13 yaşında! Son derece sakin ve uyumlu bir çocukluğun ardından, artık bir ergen.

Kızımla ilk yıllarımızda, biraz ağlasa, yaramazlık yapsa ve ben şikayet etsem; Annem "Dur bakalım, daha bunun ergenliği var." derdi. Hiç anlamazdım tabii. Ne kadar zor olabilirdi ki, büyümüş, laftan sözden anlayan bir çocuk..Annemin bir bildiği varmış meğerse, ne de olsa iki kız, bir erkek evlat büyütmüş.

Bir ergenle aynı evde yaşamak şöyle tanımlanabilir - Pimi çekilmiş bir el bombasıyla 7-24 aynı ortamı paylaşmak! Üstelik, benim o son derece sakin ve uyumlu kızım için bu benzetmeyi kullanıyorum, dikkatinizi çekerim! Neden pimi çekilmiş bir el bombasına benzettiğime gelince;

- Malesef şu anda çocuk mu, genç mi, tam belli değil. Bazen son derece olgun olabilirken, bazen en bebek hallerini takınabiliyor. Hatta bu durum bazı ortamlarda sizi zor durumda bırakabiliyor. Çünkü; boyu posu ve halleri bazen bir birini tutmuyor.
- Aniden uzayan boyu ve değişen kas yapısı nedeniyle sakarlığı tavan yapmış durumda. Sürekli kapılara köşelere çarpıyor veya masada yemekler, bardaklar dökülüp saçılıyor.
- Aklı bir karış havada ve sürekli dalgın olduğu için son derece unutkan. Ödevler evde unutuluyor, anahtarlar kaybediliyor, randevular atlanıyor...
- Arkadaş ilişkileri karışık ve inişli çıkışlı. Doğruyu bulmak için  hatalar yapmaya  devam ediyor. Üzülüyor, bazen de üzüyor...
- Hep kendisi haklı ve tabii ki doğruyu hep kendisi biliyor....
- Artık tartışıyor, hakkını sonuna kadar arıyor, bazen ipin ucunu kaçırıp saçmalarsa da karşısındakini maksimum seviyede delirtiyor.
- Okuduğu kitaplar, seyrettiği filmler, hayran olduğu sanatçılar değişti.  
- Tüm bunların yanında son derece hassas! Hiç lafa söze gelemiyor. Tepkiler aşırı. Ağlama krizleri mevcut.

İşte evimizde böyle yeni bir eleman var. 

Bana gelince, ergen anneliği de zor zenaatmiş valla. Bir yandan anlayışlı ve sabırlı olmaya çalışırken, bir yandan baba kız arasındaki dengeleri korumaya çalışmak gerekiyor.
Delirdiğim anlarda nefes egzersizleri yaparak sakinleşmek, ya da i-pod'da en sevdiğim müziği açıp, bir kadeh şarabımı yudumlarken;
DUYMUYORUM, GÖRMÜYORUM, SÖYLEMİYORUM...... 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder