İşe ilk başladığım yıllarda, o dönemde adı "Şarap Üreticileri Derneği" olan derneğimizde 18-20 kadar üye firma vardı. Bunların 4-5 tanesi büyük firmalarken, diğerleri küçük ölçekli, sadece sofra şarabı üreten ve bölgesel satışlar yapan firmalardı. Yapılan dernek toplantılarında genellikle tek bayan üye ben olurdum. Ben de işin çok başında olduğumdan o grup içinde fazla konuşmaz genellikle dinleyici durumunda kalırdım. Yıllar içinde çok şey değişti...
Öncelikle sektörümüz çok değişti. Üretim sistemleri modernize edildi. Bağlar ıslah edildi, yeni bağlar dikildi. Yabancı menşeli şaraplık üzüm fideleri yurt dışından gelen uzmanlar tarafından en uygun toprağa, en uygun şekilde dikildi. Şaraba gönül vermiş, irili ufaklı pek çok yeni üretici sektöre katıldı. Yurt dışından şarap uzmanları firmalara danışmanlık vermeye ve "doğru şarap" üretimini ülkemizde yapılandırmaya başladılar. Ürünler sadece içerik olarak değil, ambalajlarıyla da orjinal ve göz alıcı olmaya başladılar. O arada sektördeki "merdivenaltı üreticiler" birer birer sektörden uzaklaştı. Pek çok firma ihracat hamleleri yapmaya başladı. Türk Şarabı artık dünyada tanınan bir "marka" olma yolunda ilerlemeye başladı. Sonuç olarak; özellikle son 5-6 sene içinde Türk Şarapçılığında ciddi bir değişim ve başkalaşım yaşanmış oldu. O arada, eski ve büyük firmalarda bir nesil değişimi yaşandı. Kurucu ya da ikinci nesil olan büyüklerin bir kısmı işlerini bir sonraki nesle devretti, bir kısmı ise aramızdan ayrılınca işleri gençler devraldı.
Ancak, sektörde fark edilen en önemli değişim bence kadınların ağırlığının çok bariz bir şekilde artması oldu. Kadınlar gerek aile işleri gereği, gerekse profesyonel olarak şarapçılığa ve şarapçılığın farklı alanlarına dahil oldular. Bir kısmı işin üretim alanında çalışırken, bir kısmı pazarlama kısmına el attı. Kimi satış konusunda ilerlerken, kimi PR kısmını ele aldı. Kadınların ellerinin şaraba dokunması ise, ülkemizde daha "maço" olan bir sektörü giderek yumuşattı ve güzelleştirdi. Ancak kadınları yabana atmamak lazım, onlar da erkek sektör gibi hatta belki daha da fazla hırslı, savaşçı ve rekabetçiler. Sadece kadınlar, bunu daha zarif yaptıkları için sektör içindeki kavgalar daha azaldı sanki. Kadınların şaraba yaklaşımı daha bir duygusal, o nedenle ara sıra sektördeki erkeklerin ayar yapması da iyi olabiliyor. Sektörü ilgilendiren konulardaki toplantılarda, masa başında artık daha fazla kadın var. Erkekler ciddi anlamda azınlıkta kalmış gibi görünüyorlar. Ama, dediğim gibi sektörümüzün genç ve heyecanlı kadınlarının, zarif ve duygusal eğilimlerini, arada düz ve analitik mantıklı erkek üreticilerimizin törpülemesi gerekebiliyor. Güzel bir denge kuruldu şarap sektöründe. İç piyasada hala büyük bir rekabet ortamı yaşanırken dış piyasalar için ortak hareket edilebiliyor. Aynı amaçlar doğrultusunda birlik olunup doğru sonuçların alınabilmesi için çalışılabiliyor.
Haydi kadın dostlarım, Sevgililer Gününü filan beklemeyin. Bu akşam için güzel bir şarap alın marketten, markası mühim değil, yeter ki şarap için, dostlarınızla da paylaşın ve keyif alın.......
Sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder