Senelerdir diyetisyen kontrollerine girip çıkmış, sonrasında insülin direnci nedeniyle endokrinolog tedavisinde olan biri olarak ben, aslında beslenmenin temel kuralları ve bünyemin durumu ile ilgili oldukça sıkı bilgilere sahibim. Ancak, her yıl yaz yaklaşırken bir panik yaşama durumum oluyor ne yazık ki...Bir de etrafınızda herkes farklı diyetlerden, aldıkları muhteşem sonuçlardan filan bahsedince etkilenmemek elde olamayabiliyor. Ben de çevremde çok sık konuşulan, gazetelerde radyo programlarında hep bahsi geçen Karatay Diyeti'nin cazibesine kapılıverdim. Yaklaşık 1,5 ay kadar devam ettiğim bu diyet bu hafta sonu Acil Servis'te nihayete erdi.
Neyse beni o halde gören eşim ve kızım da büyük panik yaşadı. Alerji ilacımı içip bir süre bekledim, hatta ılık bir duş alıp vücuttaki tepkinin hafiflemesini sağlamaya çalıştım, ama yok, bana mısın demiyor. Sonrasında bir doktor arkadaşımın uyarısı ile gece yarım gibi Ümraniye'deki bir özel hastanenin acil servisine gittik. Acildeki Doktor zaten görür görmez, kortizonlu serum bağlanacak dedi.
Hastaneler de bir alem, adamına göre muamele yapılıyor hala. Ben gidince acil hemşiresi hemen yataktaki çarşafı değiştirdi, yeni çarşaf serdi. Bir ihtimam, bir ihtimam... Benden sonra yan tarafa gelen yaşlı, başörtülü teyze inim inim inliyor, bakan eden yok. Resmen dayanamayıp uyardım sonunda, ilgilensenize hastayla diye.
Yaklaşık 45 dakika kolda serumla yattıktan sonra eve döndük. Döküntü ve şişliklerin tam anlamıyla sönmesi ise ancak ertesi gün oldu.
Bir süre yumurta filan görmem artık... Bir kez daha aynı hataya düştüğüme de inanamadım. Bünyeni tanıyorsun, ne kadar alerjik olduğunu biliyorsun, ne düşersin diyet tuzağına... Ama işte kadın mıyız, kadınız! Çevrenizde Ayşe yapmış 15 kilo vermiş, Fatma yapmış 20 kilo vermiş muhabbetleri olunca kayıtsız kalamıyorsunuz. Bırak yahu, sanki o kadar fazlan var. Ben gene düzenli beslenmeme dönüyorum. Sağlığım yerinde olsun, gerisi boş...
Sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder