11 Mart 2013 Pazartesi

KOŞUŞTURMA BAŞLADI!

Şarap sektöründe yoğun dönemler vardır. Tüm yıl boyunca bakımı yapılan, budanan, temizlenip ayrılan bağların meyvesinin alındığı, bağ bozumlarının yapıldığı Temmuz - Ekim ayları arası, özellikle üretim departmanlarının gece gündüz çalıştığı dönemlerdir. Sonraki dönemde hazırlanan ürünler, kupajlar beklemededir. Dönemsel tadımlarla değerlendirmeler yapılır. Taze şarapların hazır hale geldiği dönem genellikle Mart, Nisan ayı civarıdır. Bu dönemde ayrı bir telaş yaşanır. Bu aylar tam da mekanların kış menülerinden, yaz menülerine geçtiği, yurt dışı fuarların başladığı, uluslararası yarışmaların düzenlenmeye başladığı zamana denk gelir.

Mart başından beri her üretici firma gibi; biz de inanılmaz bir yoğunluk içerisine girmiş durumdayız. Bu yıl iki yeni marka ürün portföyümüze katılacak. Bu iki marka ile ilgili hazırlıklar devam ediyor. Şimdilik sadece isimlerini zikredebilirim: MAGENTA ve VODİNA.

Magenta serisi, canlı, kıpır kıpır, kendi içinde sürprizleri olan, son derece "fresh" bir ürün grubu.

Vodina ise; Yazgan Ailesinin kökenini yansıtan, ağır başlı, yıllanmış, sağlam gövdeli özel bir seri.

Biz her iki ürünümüz için de çok heyecanlıyız. Çok yakında onları sizlerle buluşturabilmeyi amaçlıyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Şu dönemde pazarlama ve satış ekipleri farklı bir yoğunluk içinde. Harıl harıl tadımlar yaptırılıyor, eğitimler düzenleniyor. Teklifler veriliyor, sonuçlar kovalanıyor.

Bir yandan üretim tarafından ulusal ve uluslararası yarışmalara şaraplarımız yollanıyor, bir yandan da ihracat departmanımız fuar hazırlıkları yapıyor. Koliler geliyor, koliler gidiyor. Kataloglar basılıyor, ilan tasarımları yapılıyor...Pür hazırlık, pür telaş. Türk şarabını uluslararası arenada tanıtmak için pek çok faaliyet yapılıyor. Hatta bunun için, Türkiye'deki üreticilerin bir çoğu beraber hareket edebilme becerisini kazanmış durumda. Uluslararası arenada var olabilmek için malesef hiç bir firmanın bireysel çabası yetmiyor. Mutlaka ortak bir yol izlemek lazım.

İç piyasada ise, malesef hala, belli noktalara girmek çok zor. Yapılan münhasırlık anlaşmalarının arasından sıyrılmak, menülere girebilmek pek de mümkün olmuyor. Mekanlar hala eski zihniyetlerini devam ettirmekte. Burada asıl iş tüketicilere düşüyor. Dayatılan ürünlerle yetinmeyen, farklı markaların neden bulundurulmadığını sorgulayan, bilinçli şarap severlere büyük görev düşüyor. Ancak sizler isterseniz, mekanlardan talepte bulunursanız, farklı şaraplarla tanışma imkanınız olabilir.

Biz yeni markalarımız için çok heyecanlıyız ve onlara güveniyoruz. Umarım yolları açık olur. Damaklarda yer edinirler ve çok sevilirler. Bir üretici için ürünü ile ilgili olumlu bir yorum duymaktan daha mutluluk verici ne olabilir ki...?

Sevgiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder