28 Mayıs 2015 Perşembe

ÇİLEK REÇELİ ZAMANI

Bahar geldi ya, kış ne kadar sert geçmiş olsa da, tezgahlar renklendi, çeşitlendi. Meyve, sebze bollandı. Fiyatlar hala bayağı pahalı ama, insan baştan çıkıyor bu manzara karşısında. Sürekli bir şeyler yapasım var...

Pazarda, markette hatta seyyar tezgahlarında insanın başını döndüren misss çilek kokusu nedeniyle ne zamandır aklımda çilek reçeli yapmak vardı. Ama bir türlü istediğim, o minicik reçellik çileklerden bulamıyordum.

Dün evdeki yardımcım, köyünden gelen 2 kilo çileği getirince hah,dedim işte bu! Mis gibi kokulu, her biri neredeyse fındık büyüklüğünde ve nefis tatlı çilekler, Karadeniz Ereğlisi'nden gelmiş. Tam reçellik.


Çilekler biraz uzun yoldan geldiği için, evde daha fazla bekletmek istemedim. Hemen saplarını zedelemeden ayıkladım, güzelce yıkadım ve geniş bir kabın içinde kağıt havluların arasında kuruttum. 

İki kilo olan çileğimi bir tencereye koyup, üzerine bire bir miktarda yani 2 kilo kadar toz şeker ekleyerek kapağını kapatıp, akşamdan sabaha kadar beklettim. 

Ertesi sabah, tencereyi orta ateşte ocağa koydum. Şeker eriyip, çilekler suyunu salana kadar bekleyip, sonra ara ara karıştırarak kaynattım. Kaynamaya başladığında tencerenin altını kısıp, üzerinde olan köpükleri kaşıkla toplayıp aldım. Bu köpükleri almak önemli, çünkü köpükler bırakılırsa reçelde kısa sürede şekerlenme olabiliyor. Yaklaşık 20 dakika kadar kaynayan çileklerin içine, 1 limonun suyunu ilave edip karıştırarak, 5 dakika kadar daha kaynatıp altını kapattım. 

Reçelimi ılınınca, kavanozlara doldurdum. İyice soğuyunca kavanozların kapağını kapattım. Özellikle soğuyana kadar bekletiyorum ki, gene kavanozun içinde buharlanma olup şekerlenme hızlı olmasın.


Bu arada hemen ertesi gün kahvaltı için bir kaba bir miktar ayırmayı da ihmal etmedim. Tam buğday ekmeğimi kızartıp, köy tereyağı ve Ayvalık'tan getirdiğimiz tulum peyniri ile yemek için sabırsızlanıyorum...

Yemek yapmak ve yemek, yedirmek benim için hem keyif, hem terapi. Hal böyle olunca; farklı farklı tariflerimi de ara ara burada paylaşmayı seviyorum.

Sevgiyle...


2 yorum:

  1. Harika görünüyor, ellerinize sağlık... Eeee bizde o ünlü kahvaltılarımıza isteriz valla :)

    YanıtlaSil