12 Şubat 2015 Perşembe

HAY SENİN STİLİNE!!!

Eski spor muhabiri, yeni Tv kanalı sahibi bir adam var ya; ismi lazım değil, ben o adamın ajan olduğunu düşünüyorum. Valla bak... Adam yaklaşık 15 sene önce bir televole belası sarmıştı başımıza, o gün bu gündür de aynı yolda devam ediyor. 

Bu adam neden ajan diyorum biliyor musunuz? Çünkü yaptığı programlarla, bizim toplumsal hoşgörü ve birliğimizi yıktı! Önce televole olayıyla başlayan, bikinili kızlar, barlarda, eller havaya, kalçaya, memeye zoom halleri ile muhafazakar kesimi içten içe doldurarak, "Eyvah, dinimiz elden gidiyor"  imajını yerleştirdi. Öyle ki, prime time'de başlayıp gece yarılarına kadar süren bar eğlenceleri ile yarı çıplak kızları evirip çevirip insanlara 5 saat boyunca izlettirdi. Herkes nefret etti bu programlardan da o bikinili kızlardan da... 
Sonra bu adam kalıp değiştirdi, yabancı yarışma programlarını alıp, Türk usulü formatlarla birleştirdi ve dizi film edasında karakterde yarışmacılar bulup, insanların yaşamlarını ajite ederek, haftalarca devam eden yapımlar hazırladı. İnsanları Tv başına aylarca hapsederek beyinlerini boşaltırken, kendisi zenginleştikçe zenginleşti. Zamanla bu adam, son derece avam hallerde kendisiyle yapılan röportajlarda çoraplarını yıkamayıp çöpe attığından filan bahseder hale geldi. 
Şimdi bir de Tv kanalı sahibi olunca, sadece böyle programlardan oluşan bir yayın politikası oluşturdu. 


İki gündür hastayım ve evdeyim. Bahsettiğim kanalda yayınlanan ve tam 3 saat süren, eski adıyla Bu Tarz Benim, yeni adıyla İşte Benim Stilim (başka bir Tv kanalıyla mahkemelik olup mahkemeyi kaybedince) programını dehşetle izledim. Yarışmacı kızlar tarzı filan bırakmış, birbirlerine öyle bir girmişler ki... Sözde birbirlerinin kıyafetlerini eleştirecekler, ama bir hakaret, bir aşağılık kompleksi, bir zenginlik atışmaları, ağlamalar, seti terk etmeler, ardından hoppidi hoppidi halay çekmeler... Gerçekten şaka gibi! 


Dün iki yarışmacı arasında yaşanan bir kim daha zengin tartışması vardı ki, Allahım ben hayatımda böyle bir bayağılık görmedim. Nasıl çiğ laflar, nasıl hakaretler, nasıl görgüsüzlükler... Valla ben kendi adıma iki günde, etrafta böyle kızlar var ve böyle seviyesizlikler yaşanıyorsa diye dehşete düştüm. 
Aynı kanalda, benzer yarışma programları var. Birine takılırsan günlerini, saatlerini ayırmak zorundasın. Başka hiç bir şeye vakit bulamazsın. Gözüne ışık tutulmuş tavşan misali bööyle bön bön ekrana bakıp, yaşananlara şaşıp kalırsın!!!

Bu programları yayınlayan kanalın sahibi olan adam, sanki Türk halkının beynini boşaltmaya and içmiş. Kim için çalışıyorsa, hangi iç ya da dış mihraklara hizmet ediyorsa, valla tebrik etmek lazım. Toplumumuzda son yıllarda yaşanan garip çatışmaları, karşılıklı atarlanmaları sürekli sıcak tutarak genel geçer davranış modeli haline getirdi. 
Diyebilirsiniz ki, sadece bu adam değil ki bu yarışmaları yapan, ya da yayınlayan... Öyle tabii, ama bu adamın 20 yıldır hiç aralıksız bu yolda olmasına takmış durumdayım. Sadece bu işi yapmasına ve seviyeyi giderek düşürmesine takmış durumdayım. İnsanlara bunları layık görmesine takmış durumdayım. Zenginliğine zenginlik katmak için toplumun ahlak ve hatta dini yapısıyla oynamasına takmış durumdayım... Taktım yani ne yapayım...

Tahammül edebilen varsa seyretmeye devam edebilir, bende doz aşımından zehirlenmeye neden oldu.

Sevgiyle....



4 yorum:

  1. Didemcigim eminim 20 dakika bile katlanamamissindir, inanilmaz rahat hakaret edip asagiliyorlar birbirlerini. Adama gelince, Turk halkinin damarini guzel yakalamis, bol bacak et sever erkeklerimiz, birbirinin orasina burasini begenmeyip yuzlerine gulen ama arkalarindan yapmadiklari elestiriyi birakmayan kadinlarimiz, sonradan para bulup gorgusunu buldugu yerde birakiveren genckizlarimizi pek guzel besliyor bu yapimlar. Aziz Nesin'i bu vesileyle rahmetle aniyorum, hakliymis adamcik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşağılama, hakaret, şiddet, ifade yoksunluğu, ne dediğini anlatamamaktan kaynaklanıyor galiba. Konuşmayı bile beceremiyorlar...

      Sil
  2. Dediklerine kelimesi,kelimesine katiliyorum.Sagol,varol.

    YanıtlaSil
  3. Cahillik tahammül sınırlarımızı aştı artık değil mi?

    YanıtlaSil