12 Aralık 2018 Çarşamba

TEKNOLOJİ BİZİM NEYİMİZE

Yaşım artık 50'ye merdiven dayamış olsa da, iş hayatından uzaklaşmışken, hayattan kopmamaya, gündemi ve  gelişmeleri yakinen takip etmeye çalışıyorum.

Son 3-4 yıldır televizyonda haber izlemiyorum. Kendimce sebeplerim var. Bir dönem; o yıllarda tarafsız yayın yaptığına inandığım bir kanaldaki haber ve tartışma programlarını takip ederdim. Artık onu da yapmıyorum. E gazete deseniz zaten durum ortada. Durum böyle olunca sosyal medya ile içli dışlı oldum. Özellikle Twitter'ı yoğun olarak kullanıyorum. Kullanıyorum yanlış bir ifade olacak, takip ediyorum demeliyim yoksa ben çok sık yorum atan biri değilim. 
Twitter ı iki sebeple takip ediyorum; birincisi dünyada neler olup bittiğini yerli ve yabancı kaynaklardan öğrenmek, ikincisi ise hem kendi bakış açıma yakın hem de farklı bakış açılarındaki yorumları takip etmek. Tek taraflı bilgi akışı bizi bugünlere getirdi. Gerçekleşmesi mümkün olmayan hayallere kapıldık. Sonrasında yaşadığımız hayal kırıklıkları ise; telafisi mümkün olmayan kırgınlıklar yarattı. Daha fazla bu tuzağa düşmek istemiyorum.

İkinci sosyal medya tercihim instagram. Özellikle ilgi alanım olan yemek sayfalarının sıkı takipçisiyim. Dost paylaşımları, fotoğrafçılık,  doğa ve hayvanlar... gibi bana keyif veren görselleri izlemeyi seviyorum. Ben de kendi yemek sayfamda kendi tariflerimi paylaşmaktan, gelen beğeni ve yorumları okumaktan büyük keyif ve tatmin duyuyorum. (hala takip etmiyorsanız @egeli_mutfagim benim sayfam, bir göz atın derim)

Ancak yaşadığım ciddi sıkıntılar var.Teknoloji bağlamında...
Bizler yani yolu yarılamış kuşakların (bize x kuşağı deniyor) pek çoğu sanırım benimle aynı sorunları yaşıyordur. Öncelikle bizim için internet ve bilgisayar teknolojileri sonradan öğrenilmeye çalışılan yabancı dil gibi. Ne kadar çabalarsanız çabalayın, %100 hakim olmanız pek mümkün değil. Bizim için teknolojiye adapte olmak zor. Yani unutulmamalı ki; bizler walkman ile, Pacman ile büyümüş bir kuşağız.


Şimdinin y,z kuşakları ise en ileri teknoloji ile doğup büyüdükleri için onların ana dili olan bu kavramlar, bizim eksik ve tamamlanması zor yanlarımız. Bizim için mantık ön planda. Gerisini anlayabilmek, uyum sağlayabilmek bu hayatta karşılaşabileceğimiz en sorunlu kısım.
85 yaşındaki annemin TV ya da Müzik Seti ile ilgili hislerini artık daha iyi anlayabiliyorum.Hiç ellemek istemez, çünkü ellerim de bir ayarını filan bozarım diye çekinir. İşte bende de durum biraz öyle. Basit anlamda kullanımda sorun yok, ancak asla detaya giremiyorum, girmek istemiyorum.
Mesela intenet ortamında video editlemek, ya da bir bilgisayara kurulum yapmak... Almayım mersiii!
Sonuç olarak; sosyal medya ya da bilgisayar kullanımında bazı taraflarımız hep eksik ya da hatalı. Ama olsun, denemek ve vazgeçmemek bizi sistemin içinde var olmaya ve canlı tutmaya yarıyor sonuçta. Zaman zaman yaptığımız yanlışlar, düştüğümüz komik durumlar ise olayın gereği artık. 
Geçen gün kurmaya çalıştığım yeni bilgisayar ile ilgili sorularımla bilgisayar programcısı genç arkadaşın yüzüne yerleştirmeyi başardığım gülümsemeden anladığım; sanırım ona ve arkadaşlarına birkaç gün yetecek eğlence unsurunu yaratmış olmam.
Olsun, ben de bu sıkıcı masa başı işini yapan gençlerin günlerine renk katmış, ortamlarına sohbet konusu yaratmış oldum böylece...

Sevgiyle...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder