10 Ocak 2016 Pazar

BİR PAZAR SABAHI... GÜNE HAZIRLIK!

Pazar sabahları geç kalkma, yatakta mayalanma gibi bir lüksüm hiç olmadı. Aslında böyle bir isteğim de yok. Güne erken başlamayı seviyorum.

Uyanınca yataktan fırlayıp kalkarım. Bu her zaman böyle oldu. Yatakta boş boş yatmanın günümden zaman çaldığına inanıyorum. Erken kalkmak, günü tam anlamıyla yaşamak demek bence.  İlk iş, camları açıp, odaları havalandırmak gerekir diye düşünürüm. Yaz kış farketmez, yazın sabah serinliği, kışın ürpertici soğuğu eve dolunca, kendimi iyi, evimi de tazelenmiş hissederim.

Sonra ilk iş çayımı demlerim. Sabahları içtiğim ılık limonlu su üzerine mutlaka, sadece kendim için bile olsa çay demlemeyi, keyifle bir kahvaltı etmeyi severim. 
Zaten insan önce kendi için iyi bir şeyler yapmalı, kendini mutlu etmeli, sonra zaten çevresine ışık saçar diye bir inancım var.

Kahvaltı sonrası tabii ki, Zeytin kızımın yürüyüş zamanıdır. Hava yağmurlu değilse bir keyif, ama yağmur varsa, çok da sevmediğim bir iş oluverir bu yürüyüşler. Zeytin dün veteriner kontrolüne gitti ve malesef oldukça balık etli(!) olduğu resmen belgelendi. Kışın ne yazık ki, olması gerektiği kadar yürütemiyoruz. Ya çok soğukta üşüdüğümüzden, ya yağmurda ıslanmaktan yürüyüşlerimizi olması gerektiği kadar uzun tutamıyoruz. Böyle olunca da kızımız yağ bağlamış tabii...

Hep söylüyorum kahvaltı benim için en değerli, en sevdiğim öğündür. Çocukluğumda pazar kahvaltıları benim ailemin buluşma saatiydi. Herkes masada mutlaka yerini alırdı. Rahmetli babamın yaptığı puf börekleri, annemin kıymalı ıspanaklı yumurtaları... Kokusu burnumda, sızısı yüreğimde...

Zeytinle yürüyüş sonrası ev halkını yataktan kaldırma çabalarım başlar. En etkili yöntem, evdeki taze havaya eşlik eden ve mutfaktan yayılan enfes kokular olur. Bu kokular bizimkiler için, tüm çalar saatlerden daha etkilidir.
Bu sabahki, mutfak kokumuz, annemin lezzetlerinden fırında yumurtalı ekmek oldu. Kızım zaten bayılır, istekle kalktı bu sabak yataktan. 


Fırında Yumurtalı Ekmek

6 dilim tost ekmeği
Tereyağ
4 yumurta
12-14 dilim ince kesilmiş sucuk
Bir tutam maydanoz
İki kibrik kutusu kadar tulum peynir
Kekik, kırmızı biber

Yapılışı:
Yumurtaları iyice çırpıyoruz. İnce ince kestiğimiz sucukları ekliyoruz. Maydanozları gelişi güzel doğrayıp, ilave ediyoruz. Tulum peyniri rendeleyip, onu da karışıma ekliyoruz. Biraz kekik ve kırmızı biber ekleyip, hepsini güzelce çırpıyoruz.
Ekmeklerimizi biraz tereyağ ile yağlayıp, karışımdan birkaç kaşık ekmeklerin üzerine koyuyoruz. Fırın tepsisine pişirme kağıdı koyup, ekmekleri üzerine yerleştiriyoruz. Önceden ızgara konumunda 180 dereceye ayarladığımız fırına tepsiyi en üst rafa yerleştiriyoruz. Yaklaşık 10-15 dakika üzeri iyice kızarana kadar pişirip, fırından çıkarıyoruz. 

Ben çay demlerken içine kakule atıyorum yıllardır. Mis gibi bir aroması oluyor. Ekmeklerimizin baştan çıkaran kokusuna eşlik eden mis gibi çayımızla kahvaltımızı edip, güzel bir pazar gününe hazır hale geliyoruz... (Yanlış anlama olmasın, ben kahvaltımı çok daha erken yapıyorum. Ama mutlaka ev halkıyla sofraya oturuyorum ve hazırladıklarım beğenilince, onlarla yemiş kadar oluyorum.) 😊

Güzel, eğlenceli, dinlenceli, bol keyifli bir pazar günü diliyorum herkese!

Sevgiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder