1 Ekim 2015 Perşembe

-MELİ, -MALI DURUMLARI

-meli, -malı ekleri güzel Türkçemizde kullanılan gereklilik kipleridir.
Olması ya da yapılması gereken veya gerekmeyen durumları ifade eder.

Bu sabah işe gelirken, yolda dinlediğim haber programında sürekli olarak kullanılınca dikkatimi çekti. Bir nevi, "Gereklilik Kipi" ile yaşar olmuşuz.

Ne diyordu spiker; "demokratik ortamın devamı sağlanmalı, basın özgür olmalı, politika dili pozitif kullanılmalı, politikacılar birleştirici ve tutarlı olmalı, insanlar birbirine karşı sabırlı ve olumlu yaklaşmalı, eğitim güvenliği sağlanmalı, terör bitirilmeli, yargı bağımsız olmalı ve işlerlik kazanmalı  ....vs. Ardı arkası kesilmeyen tavsiyeler, beklentiler, uyarılar.

Ne garip bir demokrasi ülkesiyiz, değil mi? Yani, hala öyleysek diye söylüyorum! Standart bir demokraside yaşanması gerekenleri hepimiz farkındayız ve biliyoruz. Hatta, bazılarına daha önceden çok daha sahip hissediyorduk kendimizi. Oysa son dönemlerde aksayan, topal kalan bir düzenin sorgulaması ya da beklentisi içindeyiz sürekli. Hep bir öyle olmalı, böyle yapılmalı, durumu. İyi de; kim işletecek demokrasiyi? Ben mi, köydeki muhtar emmi mi? Kim...?

Eskiden de bu ülkede fırsat eşitsizlikleri, gelir dengesizlikleri yaşanırdı; ama bu kadar büyük farklılıklar olmadığından mı nedir, bu kadar rahatsız değildi insanlar. Şimdi bir kendi kanununu uygulama, kendi hesabını görme durumu yaşanır oldu memlekette. Herkes kovboy, herkes şerif sanki. Herkesin bir tabancası, silahı var zaten. Olmayan da, evdeki ekmek bıçağını bileyletiyor . Karısını kesen, kızını asan, kocasını vuran, alacaklısını doğrayan... Farkında mısınız, havaalanlarında "silah teslim noktası" tabelasının puntosu sürekli daha da büyük hale getiriliyor ve tabelalar artık daha ortalık yere konuyor ki, kimseyi atlamasınlar. Oysa, kanunlar herkes için eşit uygulanmalı, kimse kendi kendisinin hakimi, savcısı olmamalı, değil mi? Oldu, kanunları uygulanır yapalım, gerekirse yeni Anayasa yapalım da, kim yapacak? Ben mi, yan dairedeki komşu teyze mi? Kim..?

Her şeye alışan, çabucak unutuveren bir toplum yaratıldı özenle. Koca koca insanlar, bir gece önceki yarışmanın sonucu, ya da dizideki sürpriz gelişmenin üzerinde konuşup duruyorlar sürekli. Oysa aynı gece can veren şehidin kanının kokusu bile kurumamış daha toprakta. Terör durmalı... Tamam durduralım da, kim durduracak? Ben mi, köşedeki bakkal mı? Kim...?

meli malı eki ile ilgili görsel sonucuBu ülkede halen kullanılmakta olan nefret söylemi, ayrıştırıcı ifadeler, her alandaki fırsat eşitsizlikleri, güvensizlik ortamı, çıkar ilişkileri, yandaşlık, kanun tanımamazlık, yaşanılan terör sorunu bitmedikçe, hiç kimseye rahat yüzü yok. Bugün ellerini sıvazlayıp, bıyık altından güvenler yarın sıranın kendilerine gelmeyeceğinden nasıl emin olabilirler? Nasıl keyifli aile sofraları kurulabilir bu ülkede şu saatten sonra? Nasıl huzurlu bayram kutlamaları yapılır ilerde?

Bu gidişle daha çok duyarız biz bu gereklilik kipiyle biten tavsiyeleri, dilekleri....

Aklımıza mukayyet olalım. Biraz kafamız çalışıyorsa, atacağımız adımlara dikkat edelim.

Sevgiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder