Geçen hafta sonu spor yapayım dedim. Normal yürüme bandı, bisiklet derken aletlerin cazibesine kapılıp sırt ağırlığı çekeyim dedim. Hepi topu 10 kilo. Hepi topu 10 tekrar... Üzerine bir de 10 tekrar kürek çektim.
Yaptım, amman dedim, ne güzel sırtım da çalıştı. Mutlu oldum, kendimden memnun oldum..
Bir gün geçti, iki gün geçti, üçüncü gün aniden sırtıma bir hançer saplandı, nefesim kesildi. Öylece kalakaldım kapının ağzında. Herhalde dedim, kalp krizi böyle bir şey. Babadan da zaten miras var. Eh dedim, iyi yaşadım, güzel yedim, içtim. Kendimle sıkıntım yok da...kızım daha küçük... Doyamadım yahu.
Dünden beri sırtımı nane mentol kokulu pomatlarla ovduruyorum, buram buram kokular saçıyorum. Öyle ki, kendi kokumdan sürekli gözlerim yaşarıyor. Öyle yakıcı. Ama valla razıyım, yeter ki biran önce şu dayanılmaz ağrı dinsin. Kollarım kalksın, normal halime döneyim.
Üstelik benim liseden beri bel fıtığım var. Dönem dönem de tutar hani. Zordur bel fıtığıyla yaşamak. Öğrenmek gerekir düzgün oturmayı kalkmayı, hareket etmeyi. Ben de yirmi küsür senedir bilir ve ona göre çok dikkatli yaşarım. Pek kimselere çaktırmam sıkıntılarımı ama, bu ağrı başka, ne yapsan olmuyor. Kollarımı bile kaldıramıyorum. Kas ağrısı, sinir sıkışması artık her ne ettiysem kendime...
Birkez daha anladım ki, bilip bilmeden spor da yapmamak lazım. İnsanın başında yönlendirecek, hareketi doğru yapmayı gösterecek biri şart. "Eğitim şart" yani. Böyle sakatlanmalarda insan çaresiz kalıyor.Bir şey değil, zaten çok spor meraklısı değilim, kırk yılın başı heves ettim de birkaç kez üst üste spora gittim. Şimdi hepten vaz geçmezsem iyidir. Anlaşılan iyileşene kadar böyle yarım yamalak ve de kokular saçarak dolaşacağım, MECBURRR...
Ey, dostlar. Kusura bakmayın. Beni seven, mis kokuma da katlanır.
Gene de siz siz olun yanıma fazla yanaşmayın, bu aralar göz yaşartıcı etkim var...
Sevgiyle...
Didemcim,bir daha öyle yaramazlıklar yapma,çok geçmiş olsun
YanıtlaSilHaklısınız çok öpüyorum. Bu arada okumanıza da çok sevindimmmm:-))
Sil